“KENDİN OLMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ” ÜZERİNE

Domido Sanat > Blog > Genel > “KENDİN OLMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ” ÜZERİNE

“Kendin Olmanın Dayanılmaz Hafifliği” Üzerine

Ferhat Jak İçöz’ün 2020 yılı Ocak ayında Doğan Novus’tan çıkan kitabı yazara ve yazdıklarına çok yakın hissettiren sayfalarla dolu.

“Varoluşçu Psikoterapiden ve Felsefeden Öğrenebileceklerimiz” alt başlığını taşıyor. Üst başlığı ise dünyaca ünlü romanın adından esinlenilmiş. Ama adının etkileyici detayı var. “Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği” ismiyle bildiğimiz o kitabın orjinalinde sadece olumsuz anlam içeren ve belki “Katlanılmaz”a kaşılık denilebilecek bir sözcük varken, Türkçe yayıncının tercihinin ve dilin olanaklarının etkisiyle burada duruyoruz. Ve karşımızda Kendimiz olmanın hem şahane hem oldukça zor hafifliği ile karşı karşıya bulunuyoruz.

Yazar, kırk ayrı konuda yaklaşık beşer sayfalık denemelerini sunuyor bize. İlk önce kitap ne hakkında ve ne hakkında değili ortaya koyuyor. Anlıyoruz ki, Varoluşçu Felsefe yol boyu bakış açısının ana hattını oluşturuyor. Peki nedir bu bakış açısı? Birincisi, her bir deneyimimizin bir önceki kadar önemli olduğu. İkincisi aşık olduğumuz neden sonuç ilişkilerine mesafeli olmamız konusunda uyarılmamız gerekliliği. Öyleyse bir şeyi yapabilişimiz başarılı, yapamayışımız başarısız kılmaz bizi; her biri ayrı deneyimdir ve önümüzde yenileri uzanmaktadır. Bunların nedenlerini sorguladığımızda ise sonsuz nedenler bileşkesi içinde bazısını seçip oraya yoğunlaşmamız ve bütünü kaçırmamız olasıdır. Peki ne yapmak gerekir? Yaşadığımız, içinden geçtiğimiz tüm deneyimlerin aslında bize birşeyler anlatmaya çalıştığına uyanık olmak.

İnsan olmak hepimiz için zor, ne de olsa her an yeniden yaptığımız seçimlerle bir hiçlikten bir kendilik üretmeye çalışıyoruz. Ama tam da bu zorluk nedeniyle içinde keyfi, neşeyi ve anlamı da bulmak mümkün.

Bu girişten sonra ilk bölüm Beden ve Vücut Üzerine. Şöyle diyor yazar bize, “Ne zaman ki gerek veya meli malı kipleriyle bir cümle kurarsanız, bir an durup düşünün. Gerçekten olana mı bakıyorsunuz yoksa olmayan soyut bir fikrin peşinden mi gidiyorsunuz? Bedeni dinlemeyi öğrenmek, olana yakından bakmak üzerine dikkatimizi yöneltmek demek. Olanı elimizden gelen en iyi şekilde betimlemek ve anlamlandırmak demek…”

Takip eden bölümler; cinsellik, yemek, bağımlılık, evler ve mekanlar, ölüm, canlılık üzerine bölümlerden oluşan fiziksel bir şekilde varolmaya ilişkin kısım. Ardından; duygular, bağlanmak ve bağ kurmak, aşık olmak ve aşkın sonu, ilişkilerin karanlık yüzü, kötüler kötülükler ve kişilik, yalnızlık, aile, birine bakmak, laga luga etmek, sosyal medya ve kayıp ve yas üzerine başlıklı bölümlerden oluşan sosyal bir şekilde varolmayla ilgili kısım. Daha sonra; kendilik, travma, hayaller ve haya kırıklıkları, yabancılaşma ve otantiklik, mükemmeliyetçilik, kaygı korgu ve cesaret, statü arzusu ve başarısızlık, hayatın getirdikleri, kararsızlık ve sorumluluklar, nefret ve depresif hissetmek ve umutsuzluk üzerine bölümlerden oluşan bireysel bir şekilde varolmaya ilişkin kısım. Ve son olarak; dolu dolu yaşamak ile tıka basa doldurmak arasındaki fark, fazla tutunmaktan tutunamamak, anda kalmak, ikilemler ve çelişkiler, gündelik hayatta hapsolmak ve dayanılmaz bir hafiflikte yaşamak, potansiyelimizi gerçekleştirmek, değerler ve kendimizle ters düşmek, politik duruş, bilindışı, rüyalar ve en sonunda sonsuzluk, sonluluk, anlam ve canlılık üzerine bölümleren oluşan tinsel bir şekilde varolmayailişkin kısım.

Bağımlılık dediğimiz şeyin ne kadar çok konuda olabileceğini, yaşama gelişinin bir boşluğu doldurmaya yönelik olmasının tam da bu nedenle bitişinin büyük bir boşluk yaratacak olabileceğinin çok tatlı anlatıldığı satırlar; son zamanlarda anı değerlendirmek biçiminde önümüze gelir olan anda kalmak yaklaşımının eleştirisine alternatif bir bakışa davet eden cümleler ve bence herkesin kendine yarayanı bulup çıkarabileceği pek çok başka “buyrun”lar içeren kitabı listelerimize öneriyoruz. Yazarın “Kendine Yabancı” adlı yeni kitabı da sıraya girmiş olsun.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir